İsterseniz gelin haftaya “pandemideki son durumumuz”u gözden geçirerek başlayalım. Ve hemen ekleyelim: DU-RUM ÖNCEKİ HAFTALARDAN FARKLI DEĞİL: “Günlük vaka sayıları 30 binli, günlük kayıplarımız ise 200’lü rakamlarda” sabitlenmiş durumda. Ufak tefek oynamalar olsa da alt/üst rakamlar genelde değişmiyor. Ama bu rakamlardan bile alınacak, özellikle başka ülkelerdeki rakamlar ve oranlara bakıldığından çıkarılacak önemli bir ders var, o ders şu:
İngiltere ve Rusya’da da hasta sayılarında muazzam artışlar var. Dikkatimizi çekmesi gereken farklı nokta ise şu: Vaka sayıları, günlük kayıplara (ölümler) oranlandığında İngiltere’de kaybedilen insan sayısı bizden çok daha az. Rusya’da ise tam tersi bir durum var: Rusya’da kaybedilen insanların sayısı günlük vaka rakamlarıyla oranlandığında üzücü ve çok yüksek.
İşte tam da bu noktada aklımıza “aşının gücü!” geliyor. Aşılamayı bizden önce ve daha hızlı başlatıp erkenden yola çıkan ve uyguladığı güçlü aşılarla başarılı bir aşı kampanyası yaşayan İngiltere’de vaka sayılarındaki artışa rağmen bizden çok daha az insan kaybı söz konusu.
Rusya’ya gelince… Orada tam tersi bir durum yaşanıyor. Rusya aşılamadaki başarısızlığın faturasını daha çok insanını kaybederek ödüyor.
DAHA ÇOK SAYIDA İNSANIMIZI DAHA HIZLI AŞILAMAMIZ LAZIM. Bu işi başarmanın, salgınla başa çıkıp yaşadığımız ve yaşamamız muhtemel ekonomik ve sosyal krizlere engel olabilmemiz için başka hiçbir çıkar yolumuz yok. Aşılamanın ciddi ölçüde yavaşladığı da net ve açık olarak ortada. Önerim şu: Gelin, biz de Yeni Zelanda’da olduğu gibi aşılama kampanyasını “eğlenceli bir festival”e dönüştürelim. Biz de okul kapılarında, AVM girişlerinde, market önlerinde, pazar yerlerinde hatta seyahat araçlarında aşısız kişileri aşılanmaya yönlendirecek eğlenceli yöntemler, yollar, formüller geliştirelim. Kısacası aşılama sürecini bir korku ve zorlama süreci olmaktan çıkarıp geleceğimizi aydınlatacak keyifli bir festivale çevirelim.
İsterseniz gelin haftaya “pandemideki son durumumuz”u gözden geçirerek başlayalım. Ve hemen ekleyelim: DU-RUM ÖNCEKİ HAFTALARDAN FARKLI DEĞİL: “Günlük vaka sayıları 30 binli, günlük kayıplarımız ise 200’lü rakamlarda” sabitlenmiş durumda. Ufak tefek oynamalar olsa da alt/üst rakamlar genelde değişmiyor. Ama bu rakamlardan bile alınacak, özellikle başka ülkelerdeki rakamlar ve oranlara bakıldığından çıkarılacak önemli bir ders var, o ders şu:
İngiltere ve Rusya’da da hasta sayılarında muazzam artışlar var. Dikkatimizi çekmesi gereken farklı nokta ise şu: Vaka sayıları, günlük kayıplara (ölümler) oranlandığında İngiltere’de kaybedilen insan sayısı bizden çok daha az. Rusya’da ise tam tersi bir durum var: Rusya’da kaybedilen insanların sayısı günlük vaka rakamlarıyla oranlandığında üzücü ve çok yüksek.
İşte tam da bu noktada aklımıza “aşının gücü!” geliyor. Aşılamayı bizden önce ve daha hızlı başlatıp erkenden yola çıkan ve uyguladığı güçlü aşılarla başarılı bir aşı kampanyası yaşayan İngiltere’de vaka sayılarındaki artışa rağmen bizden çok daha az insan kaybı söz konusu.
Rusya’ya gelince… Orada tam tersi bir durum yaşanıyor. Rusya aşılamadaki başarısızlığın faturasını daha çok insanını kaybederek ödüyor.
DAHA ÇOK SAYIDA İNSANIMIZI DAHA HIZLI AŞILAMAMIZ LAZIM. Bu işi başarmanın, salgınla başa çıkıp yaşadığımız ve yaşamamız muhtemel ekonomik ve sosyal krizlere engel olabilmemiz için başka hiçbir çıkar yolumuz yok. Aşılamanın ciddi ölçüde yavaşladığı da net ve açık olarak ortada. Önerim şu: Gelin, biz de Yeni Zelanda’da olduğu gibi aşılama kampanyasını “eğlenceli bir festival”e dönüştürelim. Biz de okul kapılarında, AVM girişlerinde, market önlerinde, pazar yerlerinde hatta seyahat araçlarında aşısız kişileri aşılanmaya yönlendirecek eğlenceli yöntemler, yollar, formüller geliştirelim. Kısacası aşılama sürecini bir korku ve zorlama süreci olmaktan çıkarıp geleceğimizi aydınlatacak keyifli bir festivale çevirelim.