Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;
Geçtiğimiz yasama yılında çok çalıştınız. Bundan sonra hem Meclis’te hem de şehirlerinizde aynı gayretle yolunuza devam edeceğine inanıyorum. Bu Meclis, milli mücadeleyi zafere taşımıştır, cumhuriyeti kurmuştur, her darbe döneminin ardından milli iradeyi yeniden ayağa kaldırmıştır, yeni yönetim sistemimizi inşa etmiştir.
YENİ ANAYASA: UZLAŞMA OLURSA YASAMA YILI BİTMEDEN YENİ ANAYASAYI NETİCEYE ULAŞTIRIRIZ
İnşallah bu Meclis, Türkiye’nin milli iradeleri temsilcileri eliyle yapılan ilk anayasasını hayata geçirme şerefine de nail olacaktır. İlk sivil anayasayı hazırlama teklifinde gerçekten samimiyiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz. Diğer partilerden de kendi hazırlıklarını kamuoyuna açıklamalarını bekliyorum. Diğer partilerin Anayasa teklifleriyle kendi hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek, yasama yılı bitmeden Meclis bünyesinde bu işi neticeye ulaştırabiliriz. Uzlaşma sağlanamazsa siyasi partiler olarak yaklaşmakta olan 2023 seçimlerinde hep birlikte milletin terazisine çıkarız.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle elde edilen avantajların ne kadar kritik önemde olduğunu salgın döneminde gördük. Yeni anayasa süreci başarılı şekilde neticelendirilirse sorunlar zaten kendi mecralarında çözülür. Milletimize her hal ve şart altında 2023 sonrası için yeni bir yol taahhüt ediyoruz. Ülkemizi önce 2023’e, sonra da 2053’e taşıyacağız.
İLK 4 MADDEYİ DEĞİŞTİRMEK KILIÇDAROĞLUNUN FİKRİ Mİ?
Sırf günü kurtarmak için aklına geleni söyleyenden siyaset adamı olmaz, devlet adamı hiç olmaz. Biz yeni anayasa diyoruz birileri de çıkıyor ‘Gerekirse ilk 4 maddeyi değiştiririz’ diyerek PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpmaya kalkıyor. İlk 4 maddeyi değiştirme fikri CHP ve tüm CHP’lilerin iradesi midir, yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel işi midir?
Biliyorsunuz bugün 6-8 ekim olaylarının 7. yıldönümü. HDP’nin o dönemki yöneticileri yandaşlarını sokaklara salmış ve onlarca insanın kanını dökmüştü. Bu gözü dönmüş alçakların masum insanları nasıl vahşice katlettiğini daha dün gibi biliyoruz. Azgın güruhu harekete geçirenler bugün cezaevinde ellerindeki kanın hesabını veriyorlar. Kılıçdaroğlu, hesabı sormak yerine bunlara arka çıkmıştır.
ERDOĞAN’DAN AKŞENER’E: HDP GİZLİ ORTAKLIK HAKKINI KULLANARAK SENİ VETO ETTİ
CHP’nin başını çektiği ittifakın diğer ortağının başındaki hanımefendi var. HDP’nin Milleti İttifakı’nın ortağı olduğu gerek yönetici beyanları ile gerekse CHP belediyelerinin uygulamaları ile bir gerçektir. İYİ Parti’nin bu gerçeğe kör sağır kalarak kendi konumunu koruma çabası artık sürdürülebilir değildir. Bu partinin başındaki hanımefendinin başbakanlığa talip olması da trajikomiktir. HDP gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile yönetildiği ve yönetileceği aşikarken, bu tartışmaların gündeme getirilmesinin ardında bu veto vardır. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Mücadeleyi er meydanında milletin önünde yapmak yerine kapalı kapılar ardında yapanların akıbeti böyle olacaktır. Şimdi çıkıp buna da itiraz edecekler.
Her şey bir yana Türk siyaseti böyle bir fotoğrafı hak etmiyor. Birbirlerinden hiçbir farkı yok, akşam yalan, sabah yalan. Dün söylediğini bugün inkar eden bir yapı.
Kafalarında gezdirdikleri kırk tilkinin kuyruklarını birbirlerine dolaştırdıkları için yarın hangi çukura yuvarlanacaklarını kimse bilemez. Bu kifayetsizlerin ihtiraslarına çocuklarımızın geleceklerini emanet edemeyiz. Kendilerince yumuşak karın olarak gördükleri yerlere yumruk sallayanlara bu millet Allah’ın izni ile izin vermeyecektir. Bu kirli muhalefet uygulamalarını reddediyoruz. Kılıçdaroğlu nereden tutsanız elinde kalacak şekilde tel tel dökülüyor. Yalanlarını ortaya sermekten biz yorulduk. Bu zat aynı yalanları mütemadiyen tekrarlamaktan vazgeçmiyor. Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz. Tam da böyle bir profil iel karşı karşıyayız. Allah’tan korksa iftira etmez, kuldan korksa yalan söylemez.
Dün yine çıkmış sallamış da sallamış. Bay Kemal, eğer uyuşturucu arıyorsan aynaya bak. AK Parti çatısı altında uyuşturucu ile iştikal eden insan bulamazsın. Böyle bir iftirayı da AK Parti’ye atamazsın.
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı işin adının siyaset ile de siyasetçilikle de alakası yoktur. Oturduğu makam itibarıyla kendisini mazur göremeyiz. Artık bu zatın yaptıkları sorumsuzluğu da aşmıştır, ülkeye zarar vermeye başlamıştır. Bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. 2023 inşallah büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasının yanı sıra bu muhalefet prangasından da Türkiye’nin kurtuluş müjdesini alacağı gün olacaktır.
Yalan ve çarpıtma siyaseti ile ne bugünümüze ne yarınımıza bir katkıları olabilir. Biz milletimize ve ülkemize hizmet etmenin, kalkınmamızı hızlandırmanın peşinde olacağız. Ülkemizde herhangi bir bireyin hak, hukuk ve özgürlük talebi mi var, çözümü biz üreteceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye’yi yarın da biz inşa edeceğiz.
İstanbul’da Merkez Bankası binası yapıldı, 72 kat. Ben diyor orayı öğrenci yurdu haline dönüştüreceğim. Bu adama ne dersiniz? Senin gücün ona yetmez! Aklı erse New York’taki Türkevini yurt yapma fikrini açıklayabilir! Orası da 36 kat.
YURT PROVOKASYONUNA TEPKİ: DÜNYANIN EN FAZLA YURT KAPASİTESİ TÜRKİYE’DE
Türkiye’nin en büyük mesafe kat ettiği alanlardan biri de yurdu ile, üniversitesi ile yüksek öğretimdir. Özellikle yurtlar meselesi üzerinde kısa da olsa durmak istiyorum. Türkiye dünyanın açık ara en fazla yurt kapasitesine sahip ülkesidir. Türkiye’de 1 milyonun üzerinde yurt kapasitesi varken, Almanya’da 295 bin, İspanya’da 95 bindir. KYK 180 bindi, şimdi 724 bin. Yetmez. Bu rakama 110 bin daha kapasite ekleyeceğiz. Yurtları da otel konforuna yükselttik. Eskiden 30 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz 2-3 kişilik odalarda hayatlarını sürdürüyor. Ülkemizdeki yurtlar iftihar vesilesidir.
1 senede ben bu sorunu çözmezsem siyaseti bırakırım diyor. Sen bunu ilk defa söylemiyorsun ki, çok kez söyledin bunu!
Bu yıl ortaya çıkan karmaşanın nedeni geçen yıl ve bu yılın başvurularının birleşmesindendir. Öğrencilerimiz yedekleri ile birlikte yurtlara yerleştirilmiştir. Açıkta kalanlar ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Muhalefete buradan sesleniyorum, milletimize de bir şeyi de hatırlatmak istiyorum. Öğrencilerimize biz göreve geldiğimizde 45 liracıktı. Şimdi 650 TL burs verirken, 570 TL de yiyecek yardımı yapıyoruz. Talep eden her öğrencimize burs veya kredi veriyoruz. Kapıdan çevirmek yok. Üniversitenin olmadığı bir il yok. Yurtlar konusunda attığımız ve atacağımız adımlar ortadır. Hakkari’deki evladımız çıkıp oradan İstanbul ve A:nkara’ya gelmesin, ayaklarına üniversiteyi götürdük. İlim tahsilini biz anne, babalarının yanına taşıdık. Yüksek lisansa 1300, doktora düzeyinde ise 1950 TL’lik burs veya kredi ödüyoruz.
“BUNLARI ÖĞRENCİ OLARAK GÖRMÜYORUZ”
Bir zamanlar üniversiteler açılırken bir numaralı sorun harç sorunuydu. Bu sorunu biz kaldırdık. Artık öğrencilerimizin harç diye bir derdi kalmadı. Ülkemizin iklimini zehirlemek için her türlü yola başvuranlar var. Hocalarına saygısı olmayan bu tipleri biz öğrenci olarak kabul etmiyoruz. ABD’de falan bunları öğrenci diye bir gün barındırmazlar. Üniversitelerimizi terör kılıklılara bırakamayız. Öğrenci ilim, irfan için gelecek. Bunun dışında asla.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları;
Geçtiğimiz yasama yılında çok çalıştınız. Bundan sonra hem Meclis’te hem de şehirlerinizde aynı gayretle yolunuza devam edeceğine inanıyorum. Bu Meclis, milli mücadeleyi zafere taşımıştır, cumhuriyeti kurmuştur, her darbe döneminin ardından milli iradeyi yeniden ayağa kaldırmıştır, yeni yönetim sistemimizi inşa etmiştir.
YENİ ANAYASA: UZLAŞMA OLURSA YASAMA YILI BİTMEDEN YENİ ANAYASAYI NETİCEYE ULAŞTIRIRIZ
İnşallah bu Meclis, Türkiye’nin milli iradeleri temsilcileri eliyle yapılan ilk anayasasını hayata geçirme şerefine de nail olacaktır. İlk sivil anayasayı hazırlama teklifinde gerçekten samimiyiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz. Diğer partilerden de kendi hazırlıklarını kamuoyuna açıklamalarını bekliyorum. Diğer partilerin Anayasa teklifleriyle kendi hazırlıklarımızı uzlaştırabilirsek, yasama yılı bitmeden Meclis bünyesinde bu işi neticeye ulaştırabiliriz. Uzlaşma sağlanamazsa siyasi partiler olarak yaklaşmakta olan 2023 seçimlerinde hep birlikte milletin terazisine çıkarız.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle elde edilen avantajların ne kadar kritik önemde olduğunu salgın döneminde gördük. Yeni anayasa süreci başarılı şekilde neticelendirilirse sorunlar zaten kendi mecralarında çözülür. Milletimize her hal ve şart altında 2023 sonrası için yeni bir yol taahhüt ediyoruz. Ülkemizi önce 2023’e, sonra da 2053’e taşıyacağız.
İLK 4 MADDEYİ DEĞİŞTİRMEK KILIÇDAROĞLUNUN FİKRİ Mİ?
Sırf günü kurtarmak için aklına geleni söyleyenden siyaset adamı olmaz, devlet adamı hiç olmaz. Biz yeni anayasa diyoruz birileri de çıkıyor ‘Gerekirse ilk 4 maddeyi değiştiririz’ diyerek PKK güdümündeki siyasi yapıya göz kırpmaya kalkıyor. İlk 4 maddeyi değiştirme fikri CHP ve tüm CHP’lilerin iradesi midir, yoksa Kılıçdaroğlu’nun kişisel işi midir?
Biliyorsunuz bugün 6-8 ekim olaylarının 7. yıldönümü. HDP’nin o dönemki yöneticileri yandaşlarını sokaklara salmış ve onlarca insanın kanını dökmüştü. Bu gözü dönmüş alçakların masum insanları nasıl vahşice katlettiğini daha dün gibi biliyoruz. Azgın güruhu harekete geçirenler bugün cezaevinde ellerindeki kanın hesabını veriyorlar. Kılıçdaroğlu, hesabı sormak yerine bunlara arka çıkmıştır.
ERDOĞAN’DAN AKŞENER’E: HDP GİZLİ ORTAKLIK HAKKINI KULLANARAK SENİ VETO ETTİ
CHP’nin başını çektiği ittifakın diğer ortağının başındaki hanımefendi var. HDP’nin Milleti İttifakı’nın ortağı olduğu gerek yönetici beyanları ile gerekse CHP belediyelerinin uygulamaları ile bir gerçektir. İYİ Parti’nin bu gerçeğe kör sağır kalarak kendi konumunu koruma çabası artık sürdürülebilir değildir. Bu partinin başındaki hanımefendinin başbakanlığa talip olması da trajikomiktir. HDP gizli ortaklık hakkını kullanarak bu hanımefendiyi veto etmiştir. Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile yönetildiği ve yönetileceği aşikarken, bu tartışmaların gündeme getirilmesinin ardında bu veto vardır. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Mücadeleyi er meydanında milletin önünde yapmak yerine kapalı kapılar ardında yapanların akıbeti böyle olacaktır. Şimdi çıkıp buna da itiraz edecekler.
Her şey bir yana Türk siyaseti böyle bir fotoğrafı hak etmiyor. Birbirlerinden hiçbir farkı yok, akşam yalan, sabah yalan. Dün söylediğini bugün inkar eden bir yapı.
Kafalarında gezdirdikleri kırk tilkinin kuyruklarını birbirlerine dolaştırdıkları için yarın hangi çukura yuvarlanacaklarını kimse bilemez. Bu kifayetsizlerin ihtiraslarına çocuklarımızın geleceklerini emanet edemeyiz. Kendilerince yumuşak karın olarak gördükleri yerlere yumruk sallayanlara bu millet Allah’ın izni ile izin vermeyecektir. Bu kirli muhalefet uygulamalarını reddediyoruz. Kılıçdaroğlu nereden tutsanız elinde kalacak şekilde tel tel dökülüyor. Yalanlarını ortaya sermekten biz yorulduk. Bu zat aynı yalanları mütemadiyen tekrarlamaktan vazgeçmiyor. Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz. Tam da böyle bir profil iel karşı karşıyayız. Allah’tan korksa iftira etmez, kuldan korksa yalan söylemez.
Dün yine çıkmış sallamış da sallamış. Bay Kemal, eğer uyuşturucu arıyorsan aynaya bak. AK Parti çatısı altında uyuşturucu ile iştikal eden insan bulamazsın. Böyle bir iftirayı da AK Parti’ye atamazsın.
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı işin adının siyaset ile de siyasetçilikle de alakası yoktur. Oturduğu makam itibarıyla kendisini mazur göremeyiz. Artık bu zatın yaptıkları sorumsuzluğu da aşmıştır, ülkeye zarar vermeye başlamıştır. Bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. 2023 inşallah büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasının yanı sıra bu muhalefet prangasından da Türkiye’nin kurtuluş müjdesini alacağı gün olacaktır.
Yalan ve çarpıtma siyaseti ile ne bugünümüze ne yarınımıza bir katkıları olabilir. Biz milletimize ve ülkemize hizmet etmenin, kalkınmamızı hızlandırmanın peşinde olacağız. Ülkemizde herhangi bir bireyin hak, hukuk ve özgürlük talebi mi var, çözümü biz üreteceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye’yi yarın da biz inşa edeceğiz.
İstanbul’da Merkez Bankası binası yapıldı, 72 kat. Ben diyor orayı öğrenci yurdu haline dönüştüreceğim. Bu adama ne dersiniz? Senin gücün ona yetmez! Aklı erse New York’taki Türkevini yurt yapma fikrini açıklayabilir! Orası da 36 kat.
YURT PROVOKASYONUNA TEPKİ: DÜNYANIN EN FAZLA YURT KAPASİTESİ TÜRKİYE’DE
Türkiye’nin en büyük mesafe kat ettiği alanlardan biri de yurdu ile, üniversitesi ile yüksek öğretimdir. Özellikle yurtlar meselesi üzerinde kısa da olsa durmak istiyorum. Türkiye dünyanın açık ara en fazla yurt kapasitesine sahip ülkesidir. Türkiye’de 1 milyonun üzerinde yurt kapasitesi varken, Almanya’da 295 bin, İspanya’da 95 bindir. KYK 180 bindi, şimdi 724 bin. Yetmez. Bu rakama 110 bin daha kapasite ekleyeceğiz. Yurtları da otel konforuna yükselttik. Eskiden 30 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz 2-3 kişilik odalarda hayatlarını sürdürüyor. Ülkemizdeki yurtlar iftihar vesilesidir.
1 senede ben bu sorunu çözmezsem siyaseti bırakırım diyor. Sen bunu ilk defa söylemiyorsun ki, çok kez söyledin bunu!
Bu yıl ortaya çıkan karmaşanın nedeni geçen yıl ve bu yılın başvurularının birleşmesindendir. Öğrencilerimiz yedekleri ile birlikte yurtlara yerleştirilmiştir. Açıkta kalanlar ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Muhalefete buradan sesleniyorum, milletimize de bir şeyi de hatırlatmak istiyorum. Öğrencilerimize biz göreve geldiğimizde 45 liracıktı. Şimdi 650 TL burs verirken, 570 TL de yiyecek yardımı yapıyoruz. Talep eden her öğrencimize burs veya kredi veriyoruz. Kapıdan çevirmek yok. Üniversitenin olmadığı bir il yok. Yurtlar konusunda attığımız ve atacağımız adımlar ortadır. Hakkari’deki evladımız çıkıp oradan İstanbul ve A:nkara’ya gelmesin, ayaklarına üniversiteyi götürdük. İlim tahsilini biz anne, babalarının yanına taşıdık. Yüksek lisansa 1300, doktora düzeyinde ise 1950 TL’lik burs veya kredi ödüyoruz.
“BUNLARI ÖĞRENCİ OLARAK GÖRMÜYORUZ”
Bir zamanlar üniversiteler açılırken bir numaralı sorun harç sorunuydu. Bu sorunu biz kaldırdık. Artık öğrencilerimizin harç diye bir derdi kalmadı. Ülkemizin iklimini zehirlemek için her türlü yola başvuranlar var. Hocalarına saygısı olmayan bu tipleri biz öğrenci olarak kabul etmiyoruz. ABD’de falan bunları öğrenci diye bir gün barındırmazlar. Üniversitelerimizi terör kılıklılara bırakamayız. Öğrenci ilim, irfan için gelecek. Bunun dışında asla.