Afganistan’ın lideri olması beklenen, Taliban liderlerinden Baradar, hükümet kurma çalışmaları için Kabil’e geldi
Taliban, henüz kontrolü sağlayamadığı Pencşir Vadisi’ne yüzlerce savaşçısını gönderdi.
Alman ordusu, pazartesi günü erken saatlerde Kabil havaalanının kuzey kapısında Afgan güvenlik güçleri ile “bilinmeyen saldırganlar” arasında bir çatışma çıktığını duyurdu.
Ordu, Twitter paylaşımında bir Afgan güvenlik görevlisinin öldüğünü ve üçünün de yaralandığını söyledi. Binlerce kişi hala havalimanının dışında ülkeden kaçmaya çalışıyor.
Afgan- Sovyet savaşının efsane komutanlarından Ahmed Şah Mesud, Taliban ve El Kaide’yle de mücadele ediyordu. 9 Eylül 2001’de bombalı bir saldırıyla öldürüldü. Taliban ve El Kaide’nin önü daha da açıldı. Şimdi ‘Pencşir Aslanı’ olarak anılan Ahmed Şah Mesud’un 32 yaşındaki oğlu Taliban’la mücadeleye hazırlanıyor.
Oğul Ahmed Mesud, Afganistan’ın sıcak çatışmalar içinde olduğu bir ortamda 1989 yılında doğdu. Bazen babasının yanına, dağlara getiriliyordu. O küçük çocuğu Mesud’un kucağında görenlerin çok azı onun oğlu olduğunu biliyordu. Bir süre ailesiyle Tacikistan’da yaşadı.
Babası öldürüldüğünde 12 yaşındaydı. Cenaze töreninde vakur ve soğukkanlı haliyle dikkat çekti. Amerikalı gazeteci Sebastian Junger o günlerde röportaj yaptığı Ahmed Mesud’u şöyle anlatmıştı: “Daha 12 yaşındaydı ama yaşının üstünde bir irfan ve kavrama kabiliyeti vardı.
Kendisinin de bir gün Afganistan’a liderlik etmek üzere göreve çağrılabileceğinin gayet farkındaydı. ABC’den iki kişiyle birlikteydim. Hepimizin nutku tutulmuştu, adeta Buda ya da genç Dalai Lama ile röportaj yapmak gibiydi.”
Ahmed Mesud, Tacikistan’daki ilk eğitiminin ardından bir süre Meşhed’te eğitim aldı. Rusların eğitim için davetini nazikçe reddetti.
Daha sonra İngiltere’deki Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nde eğitim gördü. Ardından 2012’de Londra’daki King’s College’da okudu. Uluslararası Siyaset alanında da master eğitimi aldı.
2016’da Afganistan’a dönerek siyasete girdi. Babası gibi Mevlâna öğretilerinin takipçisi ve Afganistan’ın birliğini savunuyor. Bütün gücün Kabil’de toplanmasına karşı. Eğitim ve ekonomi politikalarına öncelik veriyor…
Afganistan’ın lideri olması beklenen, Taliban liderlerinden Baradar, hükümet kurma çalışmaları için Kabil’e geldi
Taliban, henüz kontrolü sağlayamadığı Pencşir Vadisi’ne yüzlerce savaşçısını gönderdi.
Alman ordusu, pazartesi günü erken saatlerde Kabil havaalanının kuzey kapısında Afgan güvenlik güçleri ile “bilinmeyen saldırganlar” arasında bir çatışma çıktığını duyurdu.
Ordu, Twitter paylaşımında bir Afgan güvenlik görevlisinin öldüğünü ve üçünün de yaralandığını söyledi. Binlerce kişi hala havalimanının dışında ülkeden kaçmaya çalışıyor.
Afgan- Sovyet savaşının efsane komutanlarından Ahmed Şah Mesud, Taliban ve El Kaide’yle de mücadele ediyordu. 9 Eylül 2001’de bombalı bir saldırıyla öldürüldü. Taliban ve El Kaide’nin önü daha da açıldı. Şimdi ‘Pencşir Aslanı’ olarak anılan Ahmed Şah Mesud’un 32 yaşındaki oğlu Taliban’la mücadeleye hazırlanıyor.
Oğul Ahmed Mesud, Afganistan’ın sıcak çatışmalar içinde olduğu bir ortamda 1989 yılında doğdu. Bazen babasının yanına, dağlara getiriliyordu. O küçük çocuğu Mesud’un kucağında görenlerin çok azı onun oğlu olduğunu biliyordu. Bir süre ailesiyle Tacikistan’da yaşadı.
Babası öldürüldüğünde 12 yaşındaydı. Cenaze töreninde vakur ve soğukkanlı haliyle dikkat çekti. Amerikalı gazeteci Sebastian Junger o günlerde röportaj yaptığı Ahmed Mesud’u şöyle anlatmıştı: “Daha 12 yaşındaydı ama yaşının üstünde bir irfan ve kavrama kabiliyeti vardı.
Kendisinin de bir gün Afganistan’a liderlik etmek üzere göreve çağrılabileceğinin gayet farkındaydı. ABC’den iki kişiyle birlikteydim. Hepimizin nutku tutulmuştu, adeta Buda ya da genç Dalai Lama ile röportaj yapmak gibiydi.”
Ahmed Mesud, Tacikistan’daki ilk eğitiminin ardından bir süre Meşhed’te eğitim aldı. Rusların eğitim için davetini nazikçe reddetti.
Daha sonra İngiltere’deki Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nde eğitim gördü. Ardından 2012’de Londra’daki King’s College’da okudu. Uluslararası Siyaset alanında da master eğitimi aldı.
2016’da Afganistan’a dönerek siyasete girdi. Babası gibi Mevlâna öğretilerinin takipçisi ve Afganistan’ın birliğini savunuyor. Bütün gücün Kabil’de toplanmasına karşı. Eğitim ve ekonomi politikalarına öncelik veriyor…